"Jeopolitik Rekabetin Yeni Sahnesi: Arktik Okyanusu"

 1
"Jeopolitik Rekabetin Yeni Sahnesi: Arktik Okyanusu"

21. yüzyılın jeopolitik mücadelesinin önemli sahnelerinden biri Kuzey Buz Denizi (Arktik Okyanusu) ve bölge ülkelerinin bu deniz üzerindeki rekabetidir. Küresel ısınma ile birlikte dünya, yeni stratejik mücadelelere sahne olmaya başladı. Bu değişimlerden biri de Arktik Okyanusu'nda görülmektedir. Küresel iklim değişikliği, Arktik kıyıları, toprakları, çevresel dengeleri, ekonomik faaliyetleri ve insan yaşamında derin etkiler bırakmakta, bölgeyi yeniden şekillendirmektedir. Buzulların erimesiyle birlikte yeni ekonomik ve stratejik fırsatlar ortaya çıkarken, aynı zamanda ülkeler arasında rekabetin, karasuları üzerindeki anlaşmazlıkların, deniz ticaretinin ve enerji kaynaklarının kontrolü gibi önemli çekişmeleri de beraberinde getirmiştir. Bu bölgeye kıyısı olan ve hak iddiasında bulunan Rusya, ABD, Kanada, İskandinav ülkeleri ve İzlanda gibi devletler, Arktik bölgesinde hem askeri hem de ekonomik varlıklarını artırmakta, çeşitli hak taleplerinde bulunmaktadır. Son 15 yılda, Arktik bölgesine yönelik stratejik belgeler ve güvenlik politikaları bu ülkeler tarafından düzenli olarak yayımlanmakta, bölgenin jeopolitik önemi giderek daha fazla vurgulanmaktadır. Arktik devletleri arasında kıta sahanlığı, deniz yetki alanları ve sınır anlaşmazlıkları giderek daha sık duyulmakta ve uluslararası arenada daha büyük bir mesele haline gelmektedir (Yıldız & Çelik, 2019).

Arktik bölgesindeki rekabetin odak noktalarından biri, stratejik deniz yollarıdır. Bu deniz yolları üzerindeki kontrol, enerji kaynaklarına, uluslararası ticarete ve askeri güvenliğe erişimde önemli bir avantaj sağlar. Arktik Okyanusu’nun altında, tahmini olarak 90 milyar varil petrol ve 44 milyar metreküp doğal gaz rezervi bulunmaktadır. ABD Jeolojik Araştırma Kurumu'nun 2008 yılında yaptığı araştırmalara göre, bu bölgede henüz keşfedilmemiş büyük hidrokarbon kaynaklarının varlığı, Arktik'in stratejik önemini daha da artırmıştır. Küresel ısınmanın etkisiyle buzulların erimesi, bu devasa hidrokarbon, doğal gaz ve petrol rezervlerinin çıkarılabilir hale gelmesini sağlamış ve özellikle bölgeye sınırı olan ülkelerin ilgisini yoğunlaştırmıştır (Tutan & Arpalıer, 2020). Bunun yanı sıra, deniz ticareti açısından da büyük değişimler yaşanmaktadır. Dünyanın en büyük deniz ticaret şirketlerinden biri olan Maersk, Arktik Okyanusu’nu kullanarak dikkat çekici bir yolculuk gerçekleştirmiştir. Doğu Asya'daki Vladivostok Limanı'ndan ayrılan bir gemi, Kuzey Buz Denizi üzerinden 37 gün sonra Rusya'nın St. Petersburg kentine ulaşmıştır. Bu rota, deniz ticaretinde yaklaşık 8 bin kilometrelik bir kısalma sağlamış ve küresel ticarette devrim niteliğinde bir gelişme olarak kabul edilmiştir.

Muhammed Dereli Giresun Üniversitesi - Coğrafya