HTŞ Neden Saldırıyor? Suriye’nin Kuzeyinde Gerilimi Tırmandıran Gelişmeler ve Stratejik Hedefler.

 0  101
HTŞ Neden Saldırıyor? Suriye’nin Kuzeyinde Gerilimi Tırmandıran Gelişmeler ve Stratejik Hedefler.

HTŞ’nin Yeni Saldırıları: Suriye’nin Kuzeyinde Gerilim Tırmanıyor

Suriye'nin geleceğini şekillendiren yeni çatışma dalgası, örgütün stratejik hedeflerini ve bölgedeki güç dengelerinin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

18 Ekim 2025

Suriye iç savaşı 13. yılını geride bırakırken, İdlib ve çevresindeki "çatışmasızlık" söylemi yerini yeniden silah seslerine bıraktı. Bölgenin de facto hâkimi olan Hey'et Tahrir el-Şam (HTŞ), son dönemde düzenlediği koordineli saldırılarla hem rejim hatlarına hem de rakip muhalif gruplara meydan okuyor. Bu saldırılar, basit bir askeri manevradan öte, örgütün kendini yeniden konumlandırma ve Suriye'nin geleceğinde kalıcı bir aktör olma stratejisinin en net göstergesi.

Saldırıların Arkasındaki Çok Katmanlı Strateji

El Kaide'nin Suriye kolu olan Nusra Cephesi'nden evrilen HTŞ, lideri Ebu Muhammed el-Cevlani öncülüğünde pragmatik bir dönüşüm süreci yaşıyor. Örgütün son hamlelerini bu dönüşüm ekseninde okumak gerekiyor:

1. Bölgesel Hakimiyeti Perçinlemek

HTŞ, İdlib ve Halep'in batısındaki kontrolünü mutlak hale getirmeyi hedefliyor. Bu bölgeler, Türkiye'ye açılan Bab el-Hava gibi stratejik sınır kapıları ve M4 karayolu gibi ticaret yolları nedeniyle ekonomik bir can damarı niteliğinde. Örgüt, bu alanları kontrol ederek hem finansal bağımsızlığını sağlıyor hem de rakip grupları kendisine bağımlı kılıyor.

2. Rakip Muhalifleri Eritmek

Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu (SMO) bileşenleri, HTŞ'nin en önemli hedeflerinden biri. Afrin ve Azez gibi bölgelere sızarak SMO gruplarını zayıflatan HTŞ, "tek meşru muhalif güç" imajını pekiştirmeyi amaçlıyor. Bu durum, muhalifler arasındaki bölünmüşlüğü derinleştiriyor.

3. Uluslararası Arenaya Mesaj Vermek

HTŞ, terör örgütü listesinden çıkma ve uluslararası alanda muhatap alınma arayışında. Sahadaki gücünü artırarak, "İdlib'de istikrarı ancak biz sağlayabiliriz" mesajını veriyor. Bu, özellikle Batılı ülkelere yönelik, rejime karşı güvenilir bir kale olduklarını kanıtlama çabası olarak okunabilir.

4. Rejimi ve Müttefiklerini Baskılamak

Rejim hatlarına yönelik saldırılar, donmuş cephe hatlarında bir yıpratma savaşı başlatarak Şam yönetimine nefes aldırmamayı hedefliyor. Bu saldırılar aynı zamanda rejimin en büyük destekçileri olan Rusya ve İran'a, İdlib'e yönelik olası bir askeri operasyonun maliyetinin yüksek olacağını hatırlatıyor.

"HTŞ, artık sadece bir silahlı grup değil, aynı zamanda 'Kurtuluş Hükümeti' adı altında vergi toplayan, mahkemeler kuran ve asayişi sağlayan bir yapıya dönüştü. Bu saldırılar, bu yapının sınırlarını genişletme iradesidir."

Bölgesel bir analist

Jeopolitik Satranç ve Aktörlerin Pozisyonu

HTŞ'nin ilerleyişi, bölgesel ve küresel aktörleri yeni pozisyonlar almaya zorluyor:

  • Türkiye: Ankara için durum oldukça karmaşık. Bir yanda terör örgütü olarak tanıdığı HTŞ'nin güçlenmesi, diğer yanda ise İdlib'de rejimin ilerlemesini durduran bir tampon görevi görmesi. Türkiye, desteklediği SMO'nun zayıflamasından rahatsız olsa da, yeni bir göç dalgasını tetikleyecek geniş çaplı bir çatışmadan kaçınıyor.
  • Rusya ve İran: Şam'ın müttefikleri, HTŞ'nin saldırılarını İdlib'e yönelik hava operasyonlarını meşrulaştırmak için bir bahane olarak kullanıyor. Her saldırı sonrası sivil yerleşimleri de hedef alan Rus hava saldırıları, bölgedeki insani krizi derinleştiriyor.
  • ABD ve Batı: HTŞ'yi terör örgütü olarak görmeye devam eden Batı, önceliğini IŞİD ile mücadeleye vermiş durumda. Ancak HTŞ'nin İdlib'i istikrarlı bir şekilde yönetmesi, "kötünün iyisi" olarak dolaylı bir şekilde kabul görmesine yol açabilir.

Sonuç: Belirsizliğe Açılan Kapı

HTŞ'nin son saldırıları, Suriye'nin kuzeyindeki donmuş çatışma halinin kalıcı olmadığını ve her an kırılabileceğini gösteriyor. Örgüt, askeri gücünü siyasi bir kazanıma dönüştürmeye çalışırken, bölge yeni bir insani felaketin ve jeopolitik hesaplaşmanın eşiğinde duruyor. Uluslararası toplumun atacağı adımlar ve bölgesel güçlerin stratejileri, Suriye'nin bu kanlı sayfasının nasıl kapanacağını belirleyecek en önemli faktör olmaya devam ediyor.

© 2025 GİSAT Haber Portalı. Tüm hakları saklıdır.

Gisat Yönetici Yönetici - ADMİN